22 Temmuz 2012 Pazar

Blog...

İhmal edilen bir blog düşünün. Uzun zamandır yazamıyorsunuz. Ama bu içinizden gelmediği veya yazmak istemediğinizden degil. Çalışma temponuzun iki katına çıkması, uykunuzun bir türlü düzene girmemesi, deliksiz bir gece uykusunu ve en önemlisi sevgilinizi deliler gibi özlemeniz yüzünden blogunuzu ihmal etmiş olabilirsiniz. Bu demek değildir ki yazmak istemiyorsunuz.

Aslında yazmak istiyorsunuz, hep aklınıza geliyor. Düşünüyorsunuz. Şu iftara yakın akşam vakti biliyorum çoğunuz mahmur, açlık ve susuzluğun verdiği dalgınlığı üzerinizde taşıyorsunuz. Evet ben geceleri yaşadığım için gündüzleri uyuyor ve orucumu bu sayede kolay tutuyor olabilirim ama inanın gece uykusuna olan özlemimi anlatamam. Sadece gece uykusuna olan özlem mi? Her gün masasına bir not bıraktığınız, kokusuna doyamadığınız, hasretine dayanmanın dağları yerinden oynatabilecek büyük bir yükü sırtlamayı göze aldığınız sevgiliniz... bilseydiniz eminim çoğunuz korkar, yaklaşmazdınız. Ama ben tam kalbindeyim! Tam kalbinde. Kaderiniz bazen öyle güzel bir yere getirir ki sizi... Nedense sevgilimle galata kulesine çıkasım var. Evet buradan ona bir teklif olsun bu. Ramazan ayı içinde olmamıza rağmen cumartesi ya da pazar fark etmez. Galata kulesine çıkmak istiyorum sevgilim seninle, el ele, göz göze... Orucumuzun verdiği yorgunluk çöksün üzerimize. Omzuma dayasa başını uyuklasa, ben de başımı başına yaslasam... Güzel olur.

Ve 18 Temmuz akşamı... öyle büyük bir akşamdı ki. Henüz güneşin doğmasına saatler vardı belki ama benim yüreğime güneşler çoktan doğmuştu. Hafif yanmış tavuklar o kadar lezzetliydi ki. Annesinin tebessümü, babasının bana bakışı. Mutluluktan çığlık atmamak için zor tuttum kendimi. İçim içime sığmadı.

Aynı zamanda sürprizlerin en tatlısının içinden çıkan bir kırmızı kalp, notlar ve defter. En sevdiğim ikinci renk mor keçe kalem. Yazmaya doyamayacağım bir ikili. Kalemle ağaçtan yapılmış deftere bir şeyler karalamak açık söyleyeyim çok hoşuma gidiyor. Ama buraya da illaki bir şeyler yazmak lazım. Neden mi? Sebebi belli. Sevgilim buraya yazmamdan mutlu oluyor. Ve ben onu mutlu etmek için hayatımı adadım. Onu mutlu etmek için yazmayacaksam başka ne yapacağım? :)

Seni sonsuza dek seveceğim, ve ŞİMDİ seviyorum!
 
Bazen AŞK, hikâyeden de masaldan da öte bir şeye dönüşür...
Sonsuz saygı ve SEVGİ dileklerimle...

1 yorum:

  1. Ne şanslı bir sevgili bu (^^;)

    Eminim kabul etmiştir Galata Kulesi teklifini. Belki bu onun da hayalidir? Olamaz mı? Çok mümkün.

    Ve eminim hissettiklerinin aynısını belki daha fazlasını hissediyordur.

    YanıtlaSil